İngilizce Sözlük
forehead, brow -güneşin alnında; in the direct sun nedir, forehead, brow -güneşin alnında; in the direct sun türkçesi
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
forehead, brow -güneşin alnında; in the direct sun ne demek
forehead, brow -güneşin alnında; in the direct sun : alın
alın ile ilgili cümleler
Ellibir yaşındaki Tuheitia Paki önceki kralın yaşça en büyük oğludur
Fifty one year old Tuheitia Paki is the eldest son of the previous monarch
Telefon çalınca adsl bağlantısını kaybediyorum
I lose the adsl connection when the telephone rang
alınmış olmak.
be offended
geri alınan hisse senedi
repurchased stock
kalın bağırsak
large intestine
son yapılan çeviriler
alın
emdirme sekisi
şal
dörtken
elektrolit
şamandıra düzey göstergesi
açık ciro edilmiş
merkez büro
çivili lastik
numeral
dolgun
tehlikede
buharlaşma basıncı
Karayip
hissedememek
permanganat
kıyı
yaklaşılmaz
fazla navlun ücreti
aldırışsız